'Amerikan rüyası'ndan uyanma vakti: Salgın bitince sokağa atılacaklar

ABD'de Sayım Bürosu önümüzdeki ay kirasını ödeyemeyeceğini düşünenlerin sayısının 24 milyon olduğunu açıkladı. Salgın koşullarında uygulanan özel koşullar “kiracı tahliyelerini” yasakladı ama şimdi eyaletler bu sınırlamaları kaldırmaya başlıyor.

Mehmet Kuzulugil

Son günlerde yayınlanan bazı raporlar ve konuyla ilgili haberler ABD’de “kiracıların” salgınla derinleşen ağır bir barınma sorunuyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Sokakta yaşayanlar ve yardım kuruluşlarının barınaklarını kullananların büyük sayılara ulaştığı ülkede önümüzdeki ay kirasını ödeyemeyeceğini düşünenlerin sayısının 24 milyon olduğu ABD Sayım Bürosu tarafından açıklandı. Salgın koşullarında uygulanan özel koşullar “kiracı tahliyelerini” yasakladı ama şimdi eyaletler bu sınırlamaları kaldırmaya başlıyor.

Sunita Sohrabji imzasıyla Louisiana Weekly dergisinde yayımlanan bir çalışmada, bazı eyaletlerde Covid-19 salgınıyla ilgili önlemler kaldırılırken önümüzdeki üç ayda kirasını ödeyemeyeceğini düşünenlerin sayısının 28 milyon olduğu söyleniyor.

Salgın döneminde yasalaşan ve federal destek alan evlerde kalan kiracılara 120 günlük ödeme affı sağlayan CARES yasasının süresi 25 Temmuz’da doldu. 110 milyar dolarlık bir paket içeren yeni CARES yasasıysa Temsilciler Meclisi’nden onay aldı ama Senato’da bekliyor. Üstelik bu yasanın “sokağa atılma tehdidiyle karşı karşıya olan kiracılar” sorununu çözecek bir kapsamda olmadığı söyleniyor.

Bu konuda yapılmış kapsamlı bir çalışma Rejane Frederick ve Jaboa Lake imzasıyla yayımlanmış. Çalışmayı hazırlayanlar, ABD’nin derin bir konut ve barınma sorunuyla karşı karşıya olduğunu ve bunun yapısal çözüm gerektiren yapısal bir sorun olduğunu söylüyor.

Çalışmada, her gece 560 bin kişinin sokakta yattığı ve 1.4 milyon kişinin de yardım kuruluşlarının sağladığı barınaklarda ya da geçici konutlarda kaldığı tespit ediliyor.

2018 yılında 11 milyon Amerikalının (kirada yaşayanların dörtte biri) kiracı olarak ağır yük altında olduğunun tespit edildiğini, bunların gelirlerinin yarısından fazlasını kira olarak ödediklerini anlatan Frederick ve Lake, bu koşullarda olanların evden çıkarılma tehdidini en fazla yaşayanlar olduğunu belirtiyor. Bu sayının bu yıl 24 milyona ulaştığı ve tüm kiracıların yarısını oluşturduğu biliniyor.

Evsiz kalma riski için limit "gelirin yüzde 50'sini kira olarak verme" olarak kabul görse de örneğin Kaliforniya eyaletinde gelirinin yüzde 30 ve üzerini kira olarak verenlerin sayısı 7 milyonu geçmiş durumda.

Tahliye Krizi

Bu tablo soruna sermayenin penceresinden bakanları da kapsayan bir şekilde Amerikan kamuoyunda “Tahliye Krizi” olarak adlandırılmaya başlandı.

ABD’de özellikle siyahi nüfus ve Latinlerin sıklıkla yaşadıkları evden çıkarmalar, Covid-19 salgınının ve salgın sonucu artan işsizliğin sonucu olarak çok geniş bir kesim için bir tehdit haline gelmiş durumda. 

Evden çıkarmaları engelleyen salgın düzenlemelerinin ülke gündeminde olan “normalleşme” girişimleriyle birlikte ortadan kalkması sözkonusu.

Yani ABD’de normalleşme önce “kirasını ödeyemediği halde salgın dönemi kuralları nedeniyle evinden çıkartılmayan” milyonlarca yoksulu vuracak.

Normalleşmenin, barınma sorununu ilgilendiren bir başka boyutu ise, salgın döneminde ücretsiz barınma alanları haline getirilmiş olan spor salonları, devlet okulları ve konferans merkezlerinin evsizlerin kullanımından çıkarılması olacak.

Sayılar değişiyor, sorun değişmiyor

Tahliye Krizi’nin boyutları hakkında ABD basınında yayınlanan haberler, yayın kuruluşunun “sınıfsal” çizgisine bağlı olarak değişen niceliklere işaret etse de sorun kimsenin inkar edemediği bir boyuta ulaşmış durumda.

Forbes’un “emlak yazarı” Dima Williams1 gelirinin yarıdan fazlasını kira olarak ödediği için tahliye tehdidi ile karşı karşıya olduğu söylenebilecek olan hane sayısını 7 milyon olarak açıklarken,  Washington Post’ta çıkan bir haber iki şeyin patladığını söylüyor: Tahliyeler ve ev satışları!

Gazete, geçen ay yeni ev alımlarının yüzde 13.8 oranında arttığını belirtiyor ve bir emlak kimsyoncusunun şu yorumunu aktarıyor: İnsanlar kelimenin gerçek anlamıyla çevre mahallelerde bahçesi ve çevresinde çitleri olan evlerine dönmeye çalışıyor. Bu tür evler iki saniyede alıcı buluyor.

WP, Stout Risius Ross adlı bir danışmanlık ve yatırım firmasının önümüzdeki Ekim ayı için yaptığı tahmini de aynı haberde açıklıyor: 12 milyon kiracı için evden çıkartma işlemi başlatılacak!